“ANAMIN YURDU” VE “İLKİ” HİKÂYELERİNDE ALIŞILMAMIŞ BAĞDAŞTIRMALAR VE EKSİLTİLİ YAPILAR
Abstract
Bu çalışmada Özbek edebiyatının önemli yazarlarından Hayriddin Sultanov’un “Anamın Yurdu” hikâyesi ile Türk edebiyatından Vüs’at O. Bener’in “İlki” adlı hikâyesi kurdukları dil yapılarındaki alışılmamış bağdaştırma ve eksiltili ifadeler açısından incelenecektir. Dilin sanatlı kullanımıyla kurulan bu iki öykü “anne ve yurt” temasını işledikleri için seçilmiştir. Alışılmamış bağdaştırma, yadırgatıcı bir kullanımdır ve anlamada birdenbire çözülmeyen yapıyı tanımlar. Sultanov’un hikâyesinde “meyus bir ninni”, “yeşillerle bezeli ukde”, “bahtiyar renkle gülen gözler”; Bener’in hikâyesinde “tortop şehir”, göçük sesler”, “cam cam parlayan gözbebekleri”, “paslı soluk kokusu”, “bulaşık bir hayranlık” gibi bağdaştırmalar bulunmaktadır. Yazıda, verili dilin ötesine geçmeye çalışan bu bağdaştırmaların sözlük ve dil değerleri üzerinde durulacaktır. Bir diğer unsur olan eksiltili ifadeler, cümleyi tamamlamayı metnin akışıyla sağlayan dil tercihidir. Sultanov’da “gönlü yarımdı”, “evvelinde gençtim” şeklinde az karşılaşılan ancak Bener’de “saptı araba”, tunçtu el”, “sessizlik çatlamıyordu”, “eğri gülüyordu” örneklerinde görüleceği üzere daha çok metne hâkim bir kullanım sıklığına sahiptir.